Home / Hakkımızda / Uzlaşma Bilinci’nden Merhaba!
uzlasma-bilinci-merhaba

Uzlaşma Bilinci’nden Merhaba!

1.Uzlaştırmacılar Çalıştayı’nda tanıştığımız, değerli “gönüldaşımız” Eser GÜNSAL telefonla aradı: “Hocam,  Uzlaşma Bilinci adında bir web sayfası sitesi kuruyoruz. Birkaç gün içinde yayına hazır hale gelmiş olacak, sizi de aramızda görmek istiyoruz; tecrübelerinizi yazmak ister misiniz?” dedi. Ben de kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra memnuniyetle kabul ettim. Belirli aralıklarla web sayfasının bana ayrılan köşeden sizlere seslenmeye çalışacağım.

Yazı yazmak zor iştir; önce konuyu bulacaksınız, giriş, gelişme, sonuç bölümlerini tasarlayacaksınız; seçeceğiniz üslup önemli, kelimelerin en uygununu bulacaksınız, doğru yazacaksınız, Türkçe’ye saygı duyacaksınız, yazım kurallarına dikkat edeceksiniz. Bir de üstüne tamamı en az fakülte mezunu olan kitleye karşı da üslup konusunda dikkatli olup; haddinizi, hududunuzu aşmayacaksınız. Başlarken işimin ne kadar zor olduğunun bilincindeyim…

Uzlaştırmacılığa başlamadan önce eminim çoğunuz adliyenin yolunu bilmezdiniz. Doğrusu ben öyleydim; savcılıktan “iyi hal kâğıdı” almak ya da bir dostumuzu ziyaret etmek üzere gittiğimiz adliyede işlerin nasıl yürütüldüğünü bilmezdim.

Sakarya Üniversitesi, Sürekli Eğitim Merkezi’nde bir konu üzerinde çalışırken kurum çalışanı değerli dostlarımdan birisi; “Hocam yeni bir yazı geldi, tam senlik incele istersen” dedi. Gelen yazıyı incelediğimde uzlaştırmacılık kavramını ilk kez duydum; ne demek olduğunu öğrendim. Asıl yaptığım işin dışında ama yapabileceğimi düşündüm. İstenen koşulların uygunluğu ile beraber kaydımı yaptırdım ve Sakarya Üniversitesi – Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAUSEM)’in ilk grubuna yazıldım. Bir hafta süren eğitim içeriğinde bilmediğim birçok hukuki terim öğrendim. Doğrusunu isterseniz “müşteki”, “şüpheli” kavramlarını, kim olduklarını eğitimin yarısına geldiğimizde tam olarak kavrayabildim.

Sürecin hepimiz için gergin geçtiğine eminim. Eğitim sonunda sınav hazırlığı, sınav telaşı, sınav sonuçlarının açıklanması bana lise, üniversite yıllarımı anımsattı… Ekranda “Başarılı” ibaresini görünce verilen emeğe değdi, içimiz ferahladı… Hemen peşinden sisteme kayıt süreci; onaylanmasını bekledim. Sınav kadar heyecanlıydı benim için. Eminim hepimiz o heyecanı yaşadık… Derken ilk dosya alma heyecanı…

İlk dosyamı almak üzere ilçelerimizden birinin adliyesine giderken “insan hayatta nelerle karşılaşıyor” dedim. Tüm mesleki hayatım eğitimcilikle geçmişken şimdi adliyenin kapısından gireceğim ve beni neler bekliyor, nelerle karşılaşacağım…

Görevli arkadaşlarla tanıştık; dosyamı aldım. İlçenin çay bahçesinde sandalyeye oturup, heyecanla “şüpheli” nin telefonunu çevirdim: “Beyefendi ben uzlaştırmacı Seyfi Yücel, adliyedeki bir dosyanız üzerine…” demeye kalmadan şüpheli şahıs: “Ne uzlaştırmacısı kardeşim? Dolandırıcı mısın? Bizi adliyenin yolunu bilmeyen insan mıyız? Bir daha beni rahatsız etme” deyince sandalyeye yığılıp kaldığımı hatırlıyorum. Uzlaştırmacılık benim için burada bitti diye düşündüm. Başta eşim ve dostlarım olmak üzere “Yeni bir alan, vatandaşlar bilmiyor, zamanla gelişir” diye beni ikna ettiler. Bir, iki, üç… derken on altı dosyayı geride bıraktım. Eminim sizler de bu ve benzeri git-gelleri yaşamışsınızdır.

Geride kalan on altı dosya bana çok şey öğreti. İlki birçok hukuki kavramı ve Türk yargı sistemini kısmen öğrenme; ikincisi de her dosya bir hayat hikâyesi… İşinden evine gidip-gelen bir kişi olarak toplumun çeşitli kesimlerinin hayata bakışını, yaşama biçimlerini yakından tanıma fırsatı buldum. Her dosya ile ilgili kısa notlar alıyorum, ilerleyen zamanda hikayeler, romanlar çıkacak yaşanmış öykülere tanıklık ediyorum, içinde yaşıyorum… Gün gelir belki yazarım…

Bir yıllık sürece geriye dönüp baktığımızda hepimiz çok önemli tecrübeler edindik. Farkında değiliz ama birçok şey öğrendik. Bizim için önemli bir öğrenme süreci oldu diyebiliriz. Yaparak, yaşayarak öğrenme öğrenmenin en kalıcı olanıdır. Bizde yaparak, yaşayarak öğrendik.

Uzlaştırmacı “gönüldaşı” birçok dostlarla tanıştık. Sosyal medya üzerinde gruplar oluşturuldu; illerde dernekler kuruldu. İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Sayın Cengiz APAYDIN’ın desteği ile Yeditepe Üniversitesi‘nde gerçekleştirilen 1. Uzlaştırmacılar Çalıştayı bana göre yaşadığımız süreçte önemli kaldırım taşı diyebilirim.

www.uzlasmabilinci.org İnternet sayfasının da önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyorum. Birbirinden değerli, bu işe gönül vermiş kişilerin katkısıyla ülkemizde uzlaştırma bilincinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağını inanıyorum. Bu siteye herkes katkıda bulunabilir, bulunmalı…

Ben elimden geldiğince, dilim döndüğünce, kalemimizin mürekkebi yettiğince bu köşeden sizlere seslenmeye çalışacağım. Her biri birbirinden değerli “gönüldaşlarımıza” yaşadıklarımı, duyduklarımı, gördüklerimi, duygularımı, düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. Yazı tekniği olarak çoğunlukla deneme türü olmakla birlikte sohbet ve makale tekniğini kullanmaya gayret edeceğim.

Lütfen yazdıklarımla ilgili, görüş, düşünce ve eleştirilerinizi site üzerinden veya e-posta adresimden iletiniz… Değerli görüşlerinizi, eleştirilerinizi bekliyorum…

Merhaba ile başlarken haddimizi aşar bir kusurumuz olursa şimdiden affola…

hakkında Seyfi YÜCEL

Ayrıca Kontrol Et

Uzlaşmanın Sağlanması Halinde Soruşturma Konusu Suç Nedeniyle Dava Açılamaz Hükmü İptal Edildi

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi Maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davada ,  4/12/2004 tarihli …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir